Müslümanlar, birbirine hurmet eder, yardıma koşar. Din yolunda ve dünya işlerinde sıkıntıda görünce kurtarırlar. Ramazân-ı şerîfe, oruc tutanlara, câmilere, ezâna, namaz kılanlara, Allah yolunda yürüyenlere sevgi ve saygı gösterir. Kur’ân-ı kerîm okunurken, sessizce ve saygı ile dinlerler.

Kur’ân-ı kerîmi her kitapın üstünde bulundurup, üstüne birşey koymazlar. Çalgı ve içki âlemlerinde, oyun arasında, eğlence yerlerinde okumazlar. Uygunsuz okunurken, susduramazlar ise, dinlemeyip uzaklaşırlar. Kur’ân-ı kerîmi veya yapraklarını veya satırlarını veya kelimelerini ve bütün muhterem ve mubârek ismleri ve yazıları, hakîr ve aşağı yerlerde görünce, kalbleri sızlayıp hemen kaldırırlar.

Kul ve hayvan haklarını gözetirler. Kâfirlerin, turistlerin de mallarına, canlarına ve ırzlarına saldırmazlar.Kanûnlara karşı gelmezler. İslâmın güzel ahlâkı ile yaşıyarak herkesin sevgi ve saygısını toplarlar. Kâfirler ise, Kur’ân-ı kerîmi ve mevlidi ve bütün mubârek isimleri ve yazıları, hürmetten, kıymetten düşürmeğe çalışır. Bunları, Allahü teâlânın yasak ettiği yerlerde ve şekillerde okurlar ve okuturlar.

Temsillerde, mizâhlarda, komedilerde, karikatürlerde, filmlerde, televizyonlarda ve radyolarda, Müslümanlarla ve din büyükleri ile ve Allahü teâlânın emirleri ile alay ederler. Bütün buralarda Müslüman olarak pis, gülünç bir serseriyi gösterirler. Yani, Müslümanları ve Müslümanlığı tahkîr ederek, onu sevimsiz ve nefrete şâyân olarak tanıtırlar.

Müslüman büyüklerine ve Müslümanlığın büyük tanıdığı şeylere çirkin ismler takarlar. Müslümanlar, bu gibi gösterileri ve sözleri ve yazıları ve gazeteleri görmeğe, dinlemeğe gitmemeli ve almamalı ve okumamalıdır.

İmanlarını çaldırmamak için, çok uyanık olmalıdır. Bir din âlimini beğenmiyen veya bir din kitapını kusurlu, hatâlı bulan bir kimse, eğer namaz kılıyor, oruc tutuyor, haramlardan sakınıyor ise, bu kimsenin sözü veya yazısı incelenmeğe, o âlim veya kitap üzerinde durulmağa değer. Din kitapına, din adamına, dil uzatan kimse, ibâdet yapmıyor ve haramdan sakınmıyor ise, onun sözünün bir iftirâ, bir din düşmanlığı olduğunu anlamalı ve inanmamalıdır. Din adamlarını din kitaplarını lekelemek, bugün din düşmanlarının âdeti ve silâhı olmuşdur. Âlimin kıymetini ancak âlim anlar. Gülün kıymetini bülbül, altının ayârını kuyumcu, incinin hâlisini de ancak kimyâger anlar.